Şiir, Sadece: Son Çığlık

19 Aralık 2016 Pazartesi

Son Çığlık

Küçücük odamda bekliyorum, sıkıntılıyım
gazetelere bakıyor bozuluyorum haberlere

sevdamı haykırmak istiyorum
sana olan sevdamı
anadilim
senin bu mutsuz iç çekmelerin
nasıl dönüşecek lava
nasıl baş edeceksin düşmanlarınla

Baktığım her yerde
şiirin boy attığı bitek topraklar
kitapçılarla dolu çarşılar buluyorum
kendi devimleri
kendi şarkıları var
eski
yeni
her dilin
fakat sen
hüzünlü dilim
ne kadar var olacaksın böyle
bu loş ışıklı sokaklarda bu harap evlerde
ancak fısıltıyla söyleyerek gerçekliğini
layık olduğun özeni

Sen yüreğimizin çarpıntısı
kanımızın sıcaklığısın sen bizim
biricik varlığımızsın
gibi sözler
biliyorum
artık anlamsız
bugün
hani var mı her şeyini ortaya atan
senin için
zayıf kolların taşıyor mu bir flama
var mı kendini savunabileceğin
bir karışçık yerin

Yok edildin
tüketildin sen

Nereye gömecekler seni bilmiyorum
bir ağıt mı yazacağım yasını mı tutacağımı
kavga marşı mı söyleyeceğimi
bilmiyorum

Antolsun ki
kan ağlayan bu ses ölümün eşiğindeki
yükselecektir yeniden
duymak için son çığlığını
beklerken herkes


Mehdi Bakır
Çeviren: Şaban Özdemir

Hiç yorum yok: