Şiir, Sadece: Abdülaziz Mansuri
Abdülaziz Mansuri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Abdülaziz Mansuri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Ekim 2016 Pazartesi

Şiir

Mektuplar yazıyorum her türlü
ölümsüz yazla dingin sabahın güzel bakımlarına
eterin bulunan sığ yerine
tekelci anamalcılıkla kanser
bir yılda iki bin
sevgili dostum
dün akşam oldu çok oldu
az önce ışıyan gün
gibi güz bu
çiçeğe kesmiş nar ağacı
ve yaz gibidir
kışla ilkyaz
sevgili dostum
mektuplar yazıyorum her türlü
yanıt beklemeksizin
esen rüzgarlarda ürüyen mektuplarıma
iki yanda da
boşluğun
samanyolunun

bir gün ölü mektupların bir gün karaya vuracağı
yenilemek isteyen yazı sanatının
sözcüklerin çıktığı yerden engelleri
ve bütün yazıcıların öçlerini alacakları güne kadar
durdurmak çöküşlerini
hesabın batkısında
her türlü mektuplarla
belirsiz görülen
ve masalsı ölen

Mısır'ın Nil'in bir armağanı olduğunu söyledikten sonra
güvenlikte olduktan sonra dul ve öksüz
doktorlara antlarını yazdıktan sonra
ve sakladıktan sonra mürekkeple hokkayı
bekleyişime kadar sürsün diye oyuğunda gecenin
ve hasta olayım direneyim diye ve de
biten başlayan kapılar arasında
özdeş rafların ortasında
gerekiyor bana bildirmesi sıramın geldiğini
acıda
yeniliğimin bütün ağırlığıyla
bütün tikleriyle yüzümün
boğazım sözün çığım bildiğinde yıkılışın belirtileriyle
yitiriyorum ipini tasamın
sözcükler karşılıklığın o durağan çukuruna başladığında
yazı başarısızlığa uğrattığına göre yazıyı
ve ben bekliyorum yağmuru
ve doğan belirtilerle davranacağım güne kadar
sevgili dostum
yazma sanatımdı

gözalıcı görünümleri çöllerin
sonunda yarılmış bedenim uyusun diye volkan uykusunda
sindirdim daha önce içinde eski örnekleri
her türlü adanmış mektuplar
döşemede açılmış küçük kapı gibi pencere gibi ya da
tostoparlak oldum beklemek için
önü tıkalı sularda
yüzdürülen kadırgalarda
körlerin el yordamıyla


Abdülaziz Mansuri
Çeviren: Nuri Pakdil