Şiir, Sadece: Dökümcü Niko ve Arkadaşları 3
Dökümcü Niko ve Arkadaşları 3 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dökümcü Niko ve Arkadaşları 3 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Mart 2016 Cuma

Dökümcü Niko ve Arkadaşları III

Siz bana Dökümcü Niko, diyorsunuz, sizin beni gördüğünüzün dışında
Pek denenmemiş bir duruşum var
Günün “her şey”lerini geçiyorum şimdi, kendime iyilikler söyleyerek
Tane tane başkalıklar bırakarak arkamda
Birinde bir umulmazlık olan, birinde bir kargaşalık sallanan
Başkalıklar bırakıyorum
Ve yürürlükten kalkmış bir sözü tekrarlıyorum: sevin ki her şey iyi olur
Olmuyor, bilmiyorum.

Uzaklar açıklıyorum kendime, ölçüm o uzakların belirsizliğinden
Yakınlar açıklıyorum kendime, ölçümse yenilmek olan her türlü ilişkilerden
Unutulmuş bir acıyım ben, suçu pek kesinleşmemiş
Bir sanığım. Ve bilmem neden
Sırası gelmemiş bir sanığım, o kadar bekledim ki
Beni dinler misiniz., ne iyi., demek istediğim
Sanırım çok önemli.. beni.. pek öyle değil
Değil de... demek istiyorum ki... evet
“Çıt yok” bile değildir, “bir ölü hiç duyamaz”
O bile değildir de
Ya nedir
Onlardır, onların iğrenç ve gereksiz kinleridir. Ve yargıların
İnsanları barındırmayan içinde
Suçluysam da, sanıksam da, sıram hiç gelmeyecektir.

Doğmanın sonu yoktur ve sanık değilimdir
Günün acılarını geçiyorum, kendime iyilikler söyleyerek
Tane tane yenilgiler bırakarak arkamda
Birinde bir Eyüplük olan, birinde bir Salihlik bulunan
Firdevsler bırakıyorum
Ve olması gereken bir şey oluyorum bu yüzden
Direnen, başeğen, tekrar direnen
Biz, yani Dökümcü Niko
Ölümsüzlüğümü tanımlıyorum sizlere
Dünyanın sonsuz ve değişken bütünlüğünden.


Edip Cansever
Çağrılmayan Yakup
Yerçekimli Karanfil

9 Mart 2016 Çarşamba

Dökümcü Niko ve Arkadaşları III

humour, diyordu İranlı Celal ve gayrı ciddi olmak
bir korunma biçimidir yahut yaşamak
saat on dört sularında idi, içkimizi
içiyorduk idi ki, bir pul İngiliz kraliçesini gösteriyordu
bir bardak uzaydan bir kesiti
pencereler bir bilinmezliği sürüyordu içimize
ve doğa
konuştuğumuz bir şey gibi duruyordu, tam öyle duruyordu
sıkıntıya boğulmuş kelimeler halinde
bir tabağın içinde kavun getirdi Kleanti
bugün bir eşya gibi duruyor nedense. ya da bir eşya onu
yansıtıyor olmalı ki
rakımızdan bir parça içti ve
gitti gitti gitti gitti gitti
ben upuzun bir mesinayı sanki çok karıştırarak
durdurdum Kleanti'yi
durdurdum dünyanın bizlere bakarak
sanırım bir toplantının en tuhaf şekilleriydik
ve bu toplantıydı ki durmadan olmak
durmadan olmak
durmadan olmak gibi bir şeydi ki, değildi
tekdüze bir ölümün gelişinden soy olmak
ve gerilmek ve kalmak
o bile değildi de
gayrı ciddi olmak, diyordu İranlı Celal ve humour
bir korunma biçimidir yahut yaşamak
yaralı bir keler balığı tutarında

ve mezat yerlerinde dolaşan adamlar gibi neden sanki böyle
olduğumuzu anlamayarak
yaldızlı bir boy aynasının eski bir gramofonla yanyana durması
gibi
bir çamaşır makinasıyla
yanyana durması gibi
rakımızı içiyoruz ve bütün bunları kutlamıyoruz ki
tersine, İranlı Celal ağlamaklı oluyor biraz
yenilmek susmak yenilmek susmak
saat derseniz artık kaçı gösteriyor kimbilir
ölülerimizi saymazsak kaçı gösteriyor
saat derseniz
kaçı gösteriyor ve sormak
ona söylüyorum, Kleanti'ye, elimde olmayarak
biz dünyanın nasıl bir anlamını taşıyoruz Kleanti
bilmem! tabakla kavuna bakıyor. Nuri'yle sol eli görünüyor az
uzaktan

sonra sağ eli görünüyor, onu bir gölgeden kurtararak
bize doğru geliyor, elinde bir yılan balığı, aydınlık
yaratılmış ve uzun bir aydınlık
hiçbir şey söylemeden oturuyor. havaya kaldırıyor yılan
balığını Kleanti
hiç bilmediği bir ülkeye doğru kaldırıyor
ülkeler ki, diyor, kullanılmamış eşyalarla doldurulmuş
odalar gibidir
ülkeler ki bizim kendimizi orada varsaydığımız yerlerdir
bir trenle gidilir
bir yılan balığıyla gidilir. Nuri diyor ki
bana nasıl geliyorsunuz bilseniz
ben sizlere gitmek istiyordum, gittim
ben sizlere inmek istiyordum, indim

ama siz var ya, bir bakıma siz
boşluklara asılı bir istasyon gibisiniz

biz neyiz, biz neyiz
dedik ve sustuk
susmasak bizim olacaktı durmadan kirlendiğimiz.


Edip Cansever
Çağrılmayan Yakup
Yerçekimli Karanfil