Şiir, Sadece: Halim Yağcıoğlu
Halim Yağcıoğlu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Halim Yağcıoğlu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Şubat 2017 Cumartesi

Düşünen Ağaç

Anadolunun Güney doğusundaki tepelerde
Bir ağaç gördüm kan ağlayan
Önünde çöl vardı köyler vardı ıssız
Çorak toprağa nisbet Fırat akıyordu uzaklardan
Ağaç düşünceler içindeydi yalnız
Ağaç dedim hani senin çiçeklerin
Hani senin meyvelerin
Pınl pınl değil mi Ur'un masallarında
Trahomlu gözlerin

Ağaç bir hoş oldu gerindi
Titredi korkusundan Harrahman
Esnedi dallarında yılanlar gürültüyle
Ürperdi köhne zaman

Dedi ki yaşamadım asırlardır
Yeniden doğdum ben
Köküm temizlenmeli kurttan akrepten
Zihnim örümcekten
Nasibim bilgiden yana olmalı
Parçalansın şu tevekkül adlı kefen

Ağaç dedim
Garip ağaç
Köhne ağaç
Akan zamana uymalı
Zaman güzel
Zaman gebe
Silkin nefes alsın
Dallarında genç nesiller
Kapını aç
Aydınlığa
İyiliğe
Yeniliğe


Halim Yağcıoğlu
Anzelha

Trahom

Ne güzel düşünmüş yaradan
Baş demiş yusyuvarlak
Göz demiş kara yeşil ak
Hürriyetlere açılan
İki pencere parlak
Bu dünya görmek içindir lo
Sevmek içindir
Ama senin gözlerin lo
Ama senin gözlerin
Sadece iki delik
Ağlatır beni hüznün
Bu kan
Bu irin
Bu pislik


Halim Yağcıoğlu
Anzelha

17 Şubat 2017 Cuma

Aşk Şiiri

Dün gece evinizin etrafında dolaştım
Saçların gene omuzlarına dökülmüş
Yüzün aydınlık beyaz
Hiç değişmemişsin şaştım

Sonra Kapuz'u dinledim
Balkayada parçalanan dalgaları
Sırtımı bir kiraza dayadım
Düşüncenle serinledim

Görsen yüzümü bile tanımazsın
O kadar uzaklarda kaldı ki
O kadar çöktü ki kalbim kederinle
Hatırlamazsın

Ne kadar isterdim
Sofranda yerim olsun
Tabağıma yemek koyasın
Bardağıma su
Halim diyesin canım benim canım
Ah kader kader kader
kader kör olsun


Halim Yağcıoğlu
Anzelha

22 Ağustos 2016 Pazartesi

Bugün Ayın Biri

Seni bütün kalbimle öpebilirim sevgilim
Değil mi ki koynumda sıcaklığı var
Değil mi ki istediklerini alabileceğim
Mahzun eliboş dönmiyeceğim eve
Sesim titremiyecek bitene kadar

Sen fakir memurun
Zengin gönüllü karısı
Sen sabretmesini bilen sevgilim
Sen canımın canı gözbebeğim
Giyin artık bütün çarşılar bizim.

Bak insanlar bak insanlar akın akın
Her şeye rağmen memnunluk gözlerinde
Seviyorlar
Seviyoruz hayatı
Aldırma bugünler de geçer sevgilim
Başlar elbette bolluk saltanatı

Hiç düşünme sinemaya da gidebiliriz
Ayda bir olsun hakkımız değil mi
istersen çay içebiliriz üzende
Pasta da yiyebiliriz sevgilim
Bugün bayram günümüz değil mi

Etimiz salatamız olacak sofrada
Dudağında gülüşlerin en güzeli
Bir bardak şarabı hakettim değil mi
Mezesiz de içebilirim sevgilim
Sen karşımda olduktan sonra
Sen mezelerin sen kadınların en güzeli


Halim Yağcıoğlu
Anzelha

Muzaffer Tayyib Uslu

Zonguldağın mahzun bir tepesinde
Mesut alabildiğine yaşıyan
Sen Muzaffer Tayyib Uslu içli şair
Sen ılık ılık parıldayan
Hatıralar içinde

Nasıl da geçivermiş seneler üstünden
Daha dün gibi Balkaya akşamları
Ah hoyrat seneler vefasız seneler
Bıktım çilenizden eleman
Ömrün zehir gibi rüzgarları

Dudaklarımdan düşürdüğüm gün yoktur.
Sanki ben yazmışım o mısraları
Her şeye dokunmuşsun her şeye
Aşka hayata dostluğa dair
Ve hayal ettiğim hürriyete

Sen bahtsız neslimizin şairi
Sen kesik kesik öksürerekten
Sen kömür tozları özlemler içinde
Eğilmeden kırılmadan ürkmeden
Altın gibi şiirler veren


Halim Yağcıoğlu
Anzelha

Bir Gül

Odamın penceresi
bir bahçeye bakar
bahçe çırılçıplak
kurumuş ağaçlar
bir kız bilirim
hep ayni günde
ayni saatte
aydınlık iplere
çamaşır asar

Odamın penceresi
bir bahçeye bakar
bahçe bütün bahçeler gibi ıssız
tarumar olmuş çiçekler perişan
sadece bir gül var
kızın gözlerinde
şimşek şimşek açan


Halim Yağcıoğlu
Anzelha