Şiir, Sadece: Kabartay - Balkar Şiiri
Kabartay - Balkar Şiiri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kabartay - Balkar Şiiri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Eylül 2017 Cuma

Bir Çocuk Ağlayışı

"Çocuklar ağlaya ağlaya büyür" diyor atasözü
Fakat bir çocuk ağlayışı duymaya göreyim
Çevremdeki dağlar yasa batıyor sanki
Öylesine ağrıyor yüreğim

Anımsıyorum, uğursuz savaş yıllarında
Kan içinde kaçan çocukları, yanıp yıkılmış yollardan
Tüm evren ağlıyormuş gibi gelir bana
Bir çocuk ağlayışı duyduğum zaman


Kaysın Kuliyev
Çeviren: Ataol Behramoğlu

21 Eylül 2017 Perşembe

Çınarlar Yine Acıyla Hışırdıyor

Çınarlar yine acıyla hışırdıyor
Yine onursuz bir savaş var bir yerlerde
Kardeş kardeşe nişan alıyor
Ve ölüm mazlumu buluyor yine

Bomboş sokakta oğlancık
Okula gidiyor ve dönmüyor geri
Kapanıyor üstüne kederli sözlerim
Acılı bir anne gibi

Yine bir yerlerde köyler yakılmış
Ağlıyor kurban ve cellat gülmede
Oysa çok olmadı göreli o düşü
Artık kan akmayacaktı hiçbir yerde

Bulutsuz düşler, nasıl da kolay
Dağıttı sizi uzak gümbürtü
Uzaklarda olsa da
Ucu bana dokundu çünkü

Varsın tek bir kaya üstünde gürlesin gök
Dingin kalamaz hiçbir kaya
Kederlenir her ağaç
Kesilen kendi olmasa da


Kaysın Kuliyev
Çeviren: Ataol Behramoğlu

Lermontov'a

Benim için çok kimseden daha yakın ve değerlisin
Üstelik yaşıtız da
Ben de on dördüncü yılda doğdum
Sadece bir yüzyıl sonra

Hükümdarın yüce buyruğuyla
-Gözden düşen dost-
Kuzeydeki yurdundan
Kafkas derbentlerine sürülmüştün
İşin bitirilsin diye bir dağlı kurşunuyla

Kurşunlar vızıldadı dağ köyünde
Ve bağırdı sığınağından dağlı:
Korkma!
Kafkasyalı bilir kime nişan alacağım...

Bacım güneşten önce kalkar
Yufka ekmeği pişirirdi sana
Üzengini tuttuğum olurdu
Sen eğere sıçradığında

Yazgıma teşekkür borçluyum
Orada, yüce karlar ülkesinde
Çömelip de ocak başında
Sana İsmail Bey öykülerini çevirdim diye

Ve tüylü halının altında
Uyku öncesinde
Gerek görmezdin başucunda silah saklamaya
Sen, basit bir dağlıyı öylesine yücelten ölümsüz şiirlerde...

Derdim ki:
"Ne olur, az daha kal!"
Fakat sen yamçının siyah kanadını neşeyle savurmuş
Ve gabardin eğere oturmuştun bile...

Dağlarımızda at koşturan delikanlı
Seni biz başka dinden saymıyoruz
Ben sol yanında yüreğimle
Kaysın Kuliyev sağda
Sana siper oluyoruz...

Dağ dorukları düşünceli ve dalgın
Yıldızlar birbirleriyle konuşuyor
Gençsin sen ve sonu yok yolların
Ardın sıra yüzyılların tozu uçuşuyor...


Alim Keşokov
Çeviren: Ataol Behramoğlu