Şiir, Sadece: Vincenzo Cardarelli Şiirleri
Vincenzo Cardarelli Şiirleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Vincenzo Cardarelli Şiirleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Ağustos 2017 Cumartesi

Ömer Hayyam'a

"iç yaşadıkça" (Hayyam)
Yaz sabahlarında
yetişir ağızda bir yaprak ey Hayyam!
Bahçelerin güneşi
senin o
hiç içmeyeceğimiz şarabından
daha çok sarhoş ediyor bizi.
Bilsen
senden sonra nice mahzenlerden içtik,
kıpkırmızı oldu boğazımız
batının şaraplarından,
benim ihtiyar, benim yanık İranlım!
Tatlı düşünür çocukluğundur senin
asıl büyük armağan.
Sen
sisler ve yıldız uzaklıklarından
baktın dünyaya,
bildin yaşamın gölgesini
boyamasını ilksel meraklarla.
Umutsuz kesinliğin dışında
bir şey olmadığı yerde
sorular sordun, uyuşumlar önerdin
ve sonuçlanmıştı her şey.
Acıyarak gizlenen sana
sertliği değil Tanrı yüzünün
ama yorgun etin
tekdir ederken seni,
o karanlık ve ağlamaklı hoşnutsuzluktan
inceliği doğuyordu bir uyumun.
Böylece sen
inanarak bilmediğine
ve aramak zorunda olduğunu sanarak
atlattın
kaçınılmaz öncüllerini
insan yaşamının.
Budur asıl iyi şarap
Hayyam!
Bu aidatı içkisini
sana hayırlı kılan Tanrı,
seni varsıllığa
ve şiire eriştiriyordu.
Sense ey korkusuz,
kendi yaşamının zaten
çiçeklenmiş bir mezarlık olduğundan
kuşkulanmadan,
güleç mezarının güllerinin
çeşnisinde bakıyordun.


Vincenzo Cardarelli
Çeviren: Bedrettin Cömert

18 Ağustos 2017 Cuma

Gece Geçişi

Işıklarla pırıl pırıl
bir trenle geçerken gece
gördüğüm şu tepecikte,
işte şurda,
yukarlarda,
çocukluğum yatar benim.
Yanık sap kokusu
dolduruyor içimi istasyonda.
Beni çağıran sayısız sesi andıran
eskil ve yaygın koku.
Ama gidiyor tren.
Nereye gittiğimi ben de bilmiyorum.
Uykudan gözünü bile açmayan
bir yol arkadaşım var.
Bir yabancı gibi bir hain gibi
geçtiğim bu ana toprağının
benim için ne olduğunu
ne düşünür ve düşler başkası.


Vincenzo Cardarelli
Çeviren: Bedrettin Cömert

Martılar

Bilmem
yuvası nerdedir martıların
nerede barışa ererler.
Durmadan uçmaktayım
ben de onlar gibi.
Yem yakalamak için suya sürünüşleri gibi
ben de yaşama sürtünüyorum.
Belki onlar gibi sessizliği seviyorum
sonsuz deniz sessizliğini.
Ama benim yazgım
yaşamaktır
fırtınada şimşek gibi.


Vincenzo Cardarelli
Çeviren: Bedrettin Cömert

Ölüme

Evet ölüme,
ama hayır ölümün saldırısına uğramaya!
En iyi yolculuk olduğuna inanarak
ölmek
böyle bir yolculuğun.
Ve son anda
her biri bir yüzyılmış gibi gelen
bir istasyon saatinin dakikalarını
sayar gibi
neşeli olmak.
Mademki ölüm
aldatan sevgilinin yerine geçen
bir gelindir kocasına bağlı
almak istemeyiz içeri onu
çağırılmamış bir konuk gibi
ne de kaçmaz birlikte.
İzinsiz
çok kez çıktık yola.
Zamanın tek bir anda
eşiğini aşmak üzereyken,
anısı bile bizlerin
uçup gidecekken,
bırak bizi ey Ölüm, elveda diyelim dünyaya,
bırak, gecikelim biraz daha!
Olmasın birdenbire
büyük adım.
Buz kesiyor kanun
düşününce apansız ölümü.
Ölüm, yakalama birdenbire beni,
haber et uzaktan,
alışkanlıklarımın en sonuncusuymuş gibi
dostça alırsın beni.


Vincenzo Cardarelli
Çeviren: Bedrettin Cömert