Şiir, Sadece: Dadaloğlu

1 Ekim 2008 Çarşamba

Dadaloğlu

19. yüzyıl halk şiirimizin en ilginç en güçlü ozanlarının başında gelenlerinden biri Dadaloğlu hiç kuşkusuz. Asıl adı Veli. Babası Aşık Musa adında bir ozan. "Dadaloğlu" adının bir takma ad değil, aile adı olduğu saptanmış. Türkmenlerin Avşar boyundan. Göçer bir boydan geldiği için Torosların Erzin Payas Adana, Kozan yörelerini, Gavurdağlarını, Binboğaları, Aladağı, Koç Dağı, Bakırdağı Ahır Dağı Dadaloğlu'na bir yandan esin kaynağı, bir yandan yurt olmuş. Dadaloğlu'nun bütün Torosları, Orta Anadolu'yu dolaştığı anlaşılıyor. 1785 (?) -1868 (?) yılları arasında yaşadığı sonucuna ya da sanısına, elde edilebilen bilgilere göre varılıyor. Dadaloğlu çok sağlam, yiğit, sert, savaşkan bir kimlik, görünüm, eylem içindedir ama yüreğinde de gerçekden sımsıcak sevgiler taşır, coşkulu, tutkun bir yanı vardır. Dadaloğlu'nun yaşadığı dönemde Türkmen boylarının ilginç bir savaşımı var. Aynı zamanda Avşar boyunun da. Avşar boyunun savaşımı, doğal olarak Dadaloğlu'nu öncelikle, ivedilikle etkiliyor. Dadaloğlu'nu etkileyen önemli olayların başlıcası şu olsa gerektir:

Toroslardaki Türkmen boyları zaman zaman kendi aralarında çatışmakta zaman zaman kümeleşerek dönemin yönetimine başkaldırmaktadırlar. Yönetim bu soruna bir çözüm bulmak üzere 1865 yılında Cevdet ve Derviş Paşaların yönetiminde bir Fırka-i Islahiye kurar bölgeye gönderir. Görevleri, göçerlikle yaşayan Türkmen boylarını yerleşik bir düzene sokmak, toprağa bağlamak, böylece başkaldırı tehlikelerini ortadan kaldırmaktır. Bu arada Dadaloğlu'nun bağlı olduğu Avşar boyu da alınır Sivas'ın köylerinden birine gönderilir.

Dadaloğlu'nun yiğit, gür bir sesle, coşkuyla söylediği şiirlerinin içeriğinde, yaşadığı çağın tarihsel, toplumsal olaylarını anlatışı özellikle de "Osmanlı"ya karşı koyma çabaları yatar. Dadaloğlu'nun en belirgin özelliklerinden biri de dilidir. 19. yüzyıl halk ozanlarının önemli bir kesiminin kentle, Osmanlılıkla dolaylı, dolaysız ilişkilerinin sonucu olarak dillerinde gözle görülür bir karışıklık vardır.
Dadaloğlu'nun bütün yaşamı boyunca böyle bir ilişki içinde olmaması, onun şiirlerinde kullandığı dili de korumuş, arı duru Türkçenin, söylemelerin en güzel örneklerini vermiştir.

Dadaloğlu yiğitlemelerinde Köroğlu'nu, doga, sevi şiirlerinde Karacaoğlan'ı anımsatabilir. Günümüze, yazık ki çok şiir kalmamış Dadaloğlu'ndan. Ne var ki, Dadaloğlu'nun üzerinde önemle durulması gereken, etkin, usta, güçlü bir ozan olduğu kesinleşmiş bir gerçek sayılmalıdır.

Hiç yorum yok: