Şiir, Sadece: Bakır Heykel
Bakır Heykel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bakır Heykel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Şubat 2016 Pazartesi

Bakır Heykel

Yüzümü suya uzatıyorum su buysa
Giysilerimi unutuyorum birden, çıplaklığımı
Gece yarısı çalınan çalgılar olmasa
Gece dediğim belki hiç olmasa
Ben bir tırnak iziyim kanımın akmadığı
Bir çentik, bir kırık şey., aranızdayım nasılsa.

O zaman neresiydi, hepsi hep karanlıkta
Bir garip ev içiydi, ışıklar kirli
Herkesin ellerinde bir şeyler gizlediği
Alıp okşadığım şimdi çok eski bir olaysa
Yenisini bulmalı — önce hafif bir yelken
Bir bakış, bir serüven, kısa bir hastalık hiç olmazsa.

Ben belki de daha çok dağlarda, su başlarında
Bir uykuydum üşümüş avcılar karışmasa
Kimseler karışmasa, ne ışık, ne parıltı
Gölgesi içe vurmuş bir yaratık olmalı
Söyleyin, bir bakır heykelim ben, çünkü çocuklar korkmasa.

Bana kalırsa bunu
Çocuklara anlatmalı asıl
—Gövdesi var kocaman!
— Sahi mi?
—Gözleri nasıl?


Edip Cansever
Nerde Antigone
Yerçekimli Karanfil