Şiir, Sadece: Yürek
Yürek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yürek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Kasım 2012 Cumartesi

Yürek

Pilar’a


Bilmiyor adımı
Ev sahibi olduğum bu yürek,
Bir şey bilmiyor hakkımda
Yaban bölgelerden başka.
Kandan yapılma yüksek platolar,
Yasaklanmış kalınlıklar,
Nasıl fethetmeli sizi
Ölüme atmadan?
Nasıl yukarınıza çıkmalı
Gecemin ırmakları
Kaynaklarına dönen
Balıksız, ancak yakıcı
Ve yumuşak ırmaklar.
Çevrenizde dolanıyorum
Elime geçiremiyorum,
Uzak plajların gürültüleri,
Ey toprağımın akıntıları
Açıklara kovuyorsunuz
Oysa sizim ben
Sert kıyılarım,
Ömrümün köpükleri
Sizim ben.

Güzel kadın yüzü,
Uzayla çevrili beden
Bir yerden bir yere giderek,
Nasıl yaptınız
Girmek için bu adaya
Benim giremediğim
Ve her gün
Daha sağır ve garip
Oraya ayak basmak için
Evinize girer gibi
Uzatmak için elinizi
Bir kitap almak ya da
Pencereyi kapatmak
Zamanı olduğunu anlayarak.
Gidiyor, geliyorsunuz
Acele etmiyorsunuz
Yalnız bir çocuğun gözleri
Sizi izliyormuş gibi.

Tensel kubbe altında
Kendini yalnız sanan yüreğim
Mahpus, çırpınıyor
Çıkmak için kafesinden.
Ona diyebilseydim
Bir gün dilsiz
Ömrüne çepeçevre
Bir çember yaptığımı!
Apaçık gözlerimden
Dünyanın acısını
Onun içine indirtebilseydim
Ve sollayan her şeyi,
Dalgaları ve gökleri,
Başları ve gözleri!
En azından solgun
Bir mumla aydınlatırdım
Gösterirdim ona gölgede
İçinde yaşayanı
Hiç şaşmadan.


Jules Supervielle