Şiir, Sadece: Sana
Sana etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sana etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Aralık 2017 Cumartesi

Sana

Paydos düdüğü çaldı nihayet
Saat yine beşi oldu akşamın
İşçiler dağılıyorlar fabrikadan
Sen de aralarındasın.

Ne güzel baskın bu diye koşarak
Sevinçle uzattın ellerini bana.
Gülümsemenin öte yanında bitkinlik,
Gölgeler çevrelemiş gözlerini ama.

Ellerini avuçlarımla sarıyorum
Dokunuyorum onlardaki yorgunluğa, yaralara
Makinelerden doğru geliyorsun biliyorum:
Zalim öpüşlerin izi her yanında damga damga.


Rudolf Nilsen
Çeviren: Ata Karatay

20 Haziran 2016 Pazartesi

Sana

Bu karda son krizantemler artık ölmüştür.
      Bütün soğuktan ölür
Şikeste dalların üstünde titreşen kuşlar.
      Dışarda her yer kar ...
Bu kış semasının üstünde ay da buz tutmuş.
      Uzakta bir baykuş
Beyaz mesafeye meş'um ü nagehan uludu ...
      Ziyadeleşti buğu
Şu ince camların üstünde ... Ey kadın gelme ...
      Hayır ... Sakın gelme .. .
Bak akşam oldu, ocak söndü, lamba yok, boş oda;
      Dışarda yollarda
Kalan köpekleri rüzgarlar işte donduruyor ...
      Ve bir saat vuruyor
Uzakta ... bak ... gece geç, şimdi nısf-ı leyi oluyor;
      Bu yolda gelmek zor;
Ayakların yorulur, dizlerin üşür, gelme
      Bu boş kalan evime ...


Emin Bülent Serdaroğlu
Soğuk Geceler

4 Aralık 2012 Salı

Sana

Küçük çocuklar yapıp geceleri kendimden,
Seni öpsünler diye gönderiyorum sana.
Bana, kucaklarında seni getiriyorlar;
Ben de sonra o seni getiriyorum sana.


Özdemir Asaf