Şiir, Sadece: Sınır
Sınır etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sınır etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Temmuz 2013 Perşembe

Sınır

Gördüğüm ilk şey ağaçlardı, yabanıl
çiçeklerin muhteşem güzellikleriyle süslenmiş yarıklardı,
nemli çayırlardı, alazlanan ormanlardı,
ve dünyanın son noktasındaki benzersiz kışlardı.
Çocukluğum ıpıslak ayakkabılardı, sık ormanda devrilen
çürüyen ağaçlardı, sarmaşıkların ve böceklerin yuttuğu,
başaklarda ışıldayan günlerdi
ve demiryollarının geniş dünyasına giden
babamın altın sakallarıydı.

Evimizin yanına derin çatlaklar açmıştı
Güney’in suyu, kederli balçıktan oluşan bataklıklar,
sanki yaz dokuz aylık buğdayın ağırlığı altında
yük arabalarının inleyip zorlandığı
sarı bir bataklıktı.
Güney’in güçlü güneşi:
yolların alaz kızılı kumları üzerindeki
kütük tarlaları, toz bulutları,
muhteşem ırmak yatakları,
öğle saati balının ışıldadığı
tarlalar ve ağıllar.

Toz grisi dünya yavaş yavaş daldı
barakaların içine,
çıraların ve halatların arasına
fındıkların kırmızı özüyle dolu silolarda.

Kendimi yazın aşırı sıcağında buldum
tepeleri tırmanan hasat makineleriyle birlikte,
makilerin arasından fırlayan
ve kökü kolay kazılamaz
toprağın çalılık topluluğu üzerinde,
yapışıyor tekerlere çiğnenmiş et gibi.

Çocukluğum uçuşuyor iklimlerin arasından: rayların
arasından, yeni devrilmiş ağaçlardan yapılan bekçi evinde,
davarla ve elma ağaçlarının özlem dolu kokusuyla
kısmen çevrilmiş, şehir dışındaki o evde
yaşadım ben, zayıf bir çocuk,
soluk bedeni insansız ormanlarla ve silolarla örselenmiş.

Pablo Neruda
"Yo soy", "Canto General'den"
(1904)

26 Ocak 2013 Cumartesi

Sınır

Ararım kötülüğün başladığı yeri
aradığım gibi yağmurun sınırını çocukluğumda.
koşardım var gücümle,
yağmur bir yanımda, kuraklık bir yanımda.
bir yer bulabilirsem, derdim,
oturup düşünceye bir dalabilsem orda.
Ama yağmur hep dururdu
ben onun sınırını bulamadan,
ve yeniden başlardı yağmur
bilemeden nereye dek uzandığını gökyüzünün.
Büyüdüm umutsuzluk içinde.
Var gücümle koşarım bugün de
bulmak için o yeri,
iyilikle kötülüğü ayıran çizginin
oturup üstünde
düşünebileceğim o yeri.
Ama kötülük her daim erer sona
bulamadan ben onun sınırını,
ve başlar yeniden
nereye dek uzandığını öğrenmeden iyiliğin.
Ararım kötülüğün başladığı yeri
bir bulutlu, bir güneşli olan
bu dünyada.


Ana Blandaina
Türkçesi: A. Kadir - G. Fındıklı